DEÜ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN ”HAYATIN HER ALANINDA KADIN” PANELİ | Egenews | Ege ve İzmir Son Dakika HaberleriEgenews | Ege ve İzmir Son Dakika Haberleri

21 Mayıs 2024 - 20:35

DEÜ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN ”HAYATIN HER ALANINDA KADIN” PANELİ

DEÜ REKTÖRLÜĞÜ’NDEN ”HAYATIN HER ALANINDA KADIN” PANELİ
Son Güncelleme :

09 Mart 2021 - 9:53

1490 Okuma

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde ‘Hayatın
Her Alanında Kadın’ temalı panel düzenledi.

Panelde konuşan Rektör Prof. Dr. Nükhet
Hotar, Türkiye’nin bugünkü kazanımlarını elde etmesinde kadınların payının büyük
olduğunu söyledi. Hotar, şiddetten, göçten, savaşlardan, yoksulluktan en çok etkilenin de
kadınlar ve çocuklar olduğunu hatırlattı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’nün ‘Hayatın Her Alanında Kadın’ temasıyla
düzenlediği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Paneli, 15 Temmuz Şehitler salonunda
yapıldı. Dokuz Eylül Üniversitesi sosyal medya hesaplarından canlı yayınlanan etkinliğe,
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, dekanlar, müdürler, akademik ve idari personel katıldı.
Kadın Hakları ve Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi  Müdürü Prof. Dr. İkbal Sibel
Safi’nin moderatörlüğünü üstlendiği panele DEÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Öğretim
Üyesi Sema Alp Çavuş, Zaid Othman ve annesi Sultana Hussein, KADEM İzmir İl Temsilcisi
Arzu Günaydın ve Milli Jimnastik Sporcusu Nazlı Savranbaşı konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılışında konuşan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Toplum hayatının ciddi bir
dönüşümden geçtiği; kadınlara yönelik şiddetin, hak ihlallerinin, ayrımcılığın ve zorbalığın
yaşandığı günümüzde, medeniyetin ne olduğunu, sadece ekonomik kriterlere, kamu düzeninin
işleyişine ya da istatistiklere bakarak anlamak mümkün değildir. Bu şekilde yapılacak her
tanım, özü itibariyle eksik veya kendi içinde tutarsızdır. Kadınlar Gününü, sadece bir
cinsiyetin yüceltildiği an olarak değil; toplum hayatının geldiği noktanın değerlendirildiği bir
gün olarak değerlendirmek gerekir. Bizlerin sıklıkla vurguladığı esas mesele, toplumun kadını
nerede gördüğü değil; kadının medeniyette kendini nerede gördüğüdür” dedi.

ORTAK GELECEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ


Birleşmiş Milletlerin verilerine göre; dünyada, kadınların yüzde 35’inin hayatlarının bir
döneminde eşlerinin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz kaldığına ve her gün 137 kadın, aile
fertlerinin saldırısı sonucu hayatını kaybettiğine dikkat çeken Hotar, “Bu üzücü tabloda
mevcut sorunların tespit edilmesi, değerlendirilmesi ve çözüm önerilerinin oluşturulmasında
bilinen yöntemlerin bir kenara bırakılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Sonuçta kadın ve
erkek toplumun ortak geleceği için çalışmakta, üretmekte ve aileler kurarak yaşam
mücadelesinde birlikte yer almaktadır. Bu noktada ise kadın veya erkek, bir diğerinin önünde
ya da arkasında değildir. Dolayısıyla burada asıl yüceltilmesi gereken husus bireyin
kendisidir, çevresine ve topluma sağladığı katkıdır” diye konuştu.

EN YÜKSEK ORAN AKADEMİDE
“Ülkemizin bugünkü kazanımlarını elde etmesinde ve dünyanın en büyük 10 ekonomisi
arasında yer alma hedefini ortaya koymasında, kadınların rolü olduğunu biliyoruz” diyen
Rektör Hotar, şöyle konuştu:
“Bu noktada ülkemizde son 15 yılda, kadına yönelik şiddetin önlenmesi için ciddi tedbirler
alınmış; hukuki düzenlemeleri hayata geçirmiş, kadınların daha fazla söz sahibi olmasını
sağlayacak adımlar atmıştır. 2002’de 4.4 olan milletvekili oranı Bakınız, 2007 yılında
TBMM’deki toplam vekil sayısının yüzde 9,1’i kadınlarımızdan oluşurken, 2020 yılında
yüzde 17,3’e yükselmiş; kadın büyükelçi sayımız ise 2.6 kat artmıştır. Yine 2008’de en az
üniversite mezunu olan kadınların oranı yüzde 7,6 iken bu oran 2019’da yüzde 18,5’a kadar
yükselmiştir. Kadınların oranının en yüksek olduğu alan yüzde 45 ile akademik dünyadır.
Bilim insanı olarak, temel eğitim ile yükseköğretimin insan hayatına dair birçok olumsuzluğu
giderecek davranışlar kazandıracağına inanıyorum. Burada sağlanan başarının kadınların
toplum içindeki rolünü daha da artıracağını öngörüyorum.”
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin kazanımlarında, kadın mensuplarının büyük pay sahibi
olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Bugün bizlerle olan ve kendi alanlarında da
son derece saygın işlere imza atan kadınlarımız, gelecekte de toplumumuza öncülük ederek
‘gelişim’ noktasında ülkemize katkı sağlayacaklardır. Dünyanın dört bir yanında açlıkla
pençeleşen çocuklarına bir lokma ekmek bulmak için çabalayan mülteci anneleri, şehit
annelerini ve Diyarbakır annelerini de hatırlatmak istiyorum. Şiddetten, göçten, savaşlardan,
yoksulluktan en çok etkilenen de kadın ve çocuklar oluyor maalesef” dedi.

“EN ÇOK BİR ANNE OLARAK ZORLANDIM”
DEÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda
görevli Dr. Öğretim Üyesi Sema Alp Çavuş, yaptığı sunumla Covid-19 pandemisi sürecinde
sağlık alanında çalışan bir kadın ve anne olmanın zorluğuna dikkat çekti. DEÜ Araştırma ve
Uygulama Hastanesi’nde pandemi sürecinde yapılan uygulamaları anlatan Çavuş, “En çok bir
anne olarak zorlandım. Aslında eşim sağlık çalışanı olmadığı için şanslıydık, çocuğumuzun
yanında olabildi. Her ikisi de sağlık çalışanı olan ebeveynler çok zor günler geçirdi. Şuan
Türkiye olarak elde ettiğimiz başarıya erişmek adanmışlığın sonucudur. Bu başarılarda bize
destek olan ailelerimizin de payı büyük. Sağlık çalışanlarının çocukları anne ve babalarını
beklememeyi, onu paylaşmayı bilir. 13 yaşında olan evladım hayatının en önemli
sınavlarından birine hazırlanırken, ‘anne ölmeyeceksin değil mi?’ diye sordu. Bu en ağır
anımızdı” diye konuştu.

ANNESİNİN HİKAYESİNİ ANLATTI


Dokuz Eylül Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen Göç: Önümüzdeki Yirmi Yılın
Projeksiyonu ve Ötesi’ başlıklı uluslararası konferansın hikaye yarışması birincisi Zaid
Othman da panele annesi Sultana Hussein ile birlikte katıldı. Othman, annesinin hayatını konu
ettiği hikayeyi gözyaşları içinde okudu. Çocuk yaşta evlendirilerek Lübnan’a yerleşen, burada
iç savaş çıkmasıyla Suriye’ye zorunlu göç eden ve yine savaş nedeni ile doğduğu topraklara,
Türkiye’ye gelen Hussein’in hayat hikayesi dinleyenleri derinden etkiledi. Kendisi okuma
yazma bilmediği halde çocuklarını okutarak üniversite eğitimi aldıran Sultana Hussein’in
oğlunun kulağına fısıldadığı “Oğlum, hayatta tek umudum sen kaldın” cümlesi karşısında
dinleyenler gözyaşlarını tutamadı.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İzmir İl Temsilcisi ve Narlıdere İlçe Milli Eğitim
Müdürü Arzu Günaydın, 2013 yılında kurulan ve 50 ilde temsilciliği bulanan derneğin
faaliyetlerini anlattı. Günaydın, kadınlara yönelik düzenledikleri, projeler, eğitimler ve
kongreler ile yaptıkları yayınlar hakkında bilgi verdi. Kadın istihdamına, eğitimine, ekonomik
ve sosyal hayatlarına dair sağladıkları katkıları, bu alanlarda gerçekleştirdikleri, ulusal ve
uluslararası söyleşi, panel ve konferansları anlattı. Günaydın, “Varoluşta eşitlik,sorumlulukta
adalet sloganımızla mağdur olan kadının yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

136 GÜN SONRA OLİMPİYATLARDA


Olimpiyatlara kabul edilen Türkiye’nin en genç kadın sporcusu olan jimnastik sporcusu Nazlı
Savranbaşı (17), çocukluktan-profesyonelliğe sporcu olma serüvenini anlattı. 4 yaşında bir
oyun olarak jimnastiğe başladığını söyleyen Savranbaşı, 10 yaşından itibaren milli takım
sporcusu olarak, uluslararası müsabakalarda Ayyıldızlı mayoyu giyerek Türkiye’yi temsil
etmenin İstiklal Marşı’nı dinletmenin gururunu yaşadığını anlattı. Nazlı Savranbaşı,
“Katılmaya hak kazandığım 2020 olimpiyatları pandemi nedeniyle ertelendi. 136 gün sonra
orada ülkemizi temsil edeceğim. Konuşmama Gazi Mustafa Kemal’in bir sözüyle son vermek
istiyorum; Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere
yükselmeye layıksın” diye konuştu.
Panelde alalında öncü kadınlar videosu ile Devlet Sanatçısı Suna Kan ve Tiyatro Oyuncusu
Pelin Körmükçü’nün ilettiği videolu mesajlar izletildi. Etkinliğin sonunda DEÜ Rektörü Prof.
Dr. Nükhet Hotar, katılımcılara çiçek takdim etti.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.