İTB’DE YILIN İLK MECLİS TOPLANTISI’NDA ANA GÜNDEM KURAKLIK SORUNU VE PANDEMİNİN TARIM VE GIDA ÜRÜNLERİ | Egenews | Ege ve İzmir Son Dakika HaberleriEgenews | Ege ve İzmir Son Dakika Haberleri

26 Nisan 2024 - 09:32

İTB’DE YILIN İLK MECLİS TOPLANTISI’NDA ANA GÜNDEM KURAKLIK SORUNU VE PANDEMİNİN TARIM VE GIDA ÜRÜNLERİ

İTB’DE YILIN İLK MECLİS TOPLANTISI’NDA ANA GÜNDEM KURAKLIK SORUNU VE PANDEMİNİN TARIM VE GIDA ÜRÜNLERİ
Son Güncelleme :

27 Ocak 2021 - 13:08

1410 Okuma

İzmir Ticaret Borsası Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı 26 Ocak 2021
Salı günü video konferans aracılığıyla ve Meclis üyelerinin geniş
katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantının ana gündemi tüm dünyada etkisini
gösteren kuraklık sorunu ve pandeminin etkileri ile gıda sektörünün
geleceğinde modern teknolojilerin kullanımının önemi oldu.
Ocak Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda konuşan İzmir Ticaret Borsası
Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, tüm dünyada etkisini gösteren
pandemi döneminde yaşanan tüm zorluklara rağmen Borsa olarak 2020
yılını gayet başarılı bir şekilde geride bıraktıklarını ifade ederek, “İşlem
hacmimiz yüzde 24’lük artışla 22 milyar liraya yükseldi. Ürün grubu
olarak değerlendirdiğimizde ise bitkisel yağlar, pamuk, yağlı tohumlar, et
ve canlı hayvanlar ile kuru meyveler toplam içerisinde yüzde 57’lik pay ile
ilk beş sırada yer aldı. İşlem hacmi açısından en yüksek artış yüzde 67
ile kuru üzümde, yüzde 53 ile bitkisel yağlarda ve yüzde 51 ile küspe-
prina gruplarında gerçekleşti. Ürün bazında baktığımızda ise mahlıç ve
çiğitli pamuğun yaklaşık yüzde 11’lik pay ile işlem hacminden aslan
payını aldığını görüyoruz. İlimiz ve bölgemiz tarımsal üretiminin önemli
ürünleri arasında yer alan peynir yüzde 6,6, kuru üzüm yüzde 6, süt
yüzde 5,8 ve kırmızı et yüzde 5,7 pay ile en fazla tescil yapılan ürünler
arasındaydı.” dedi.
Yaşanan pandemi sürecinin her alanda olduğu gibi dış ticarette de
önemli değişikliklere neden olacağını vurgulayan Işınsu Kestelli, “Bu
değişim bir taraftan ticaretin şekli, diğer taraftan da pazar farklılaşmaları
şeklinde yaşanacak. AB ile aramıza 25’inci yılını dolduran Gümrük
Birliği’nin pandemi öncesinden var olan yenilenmesine ilişkin girişimlerin
önümüzdeki süreçte çok daha güçlü olarak gündeme geleceğini
düşünüyorum.” diye konuştu.
Gümrük Birliği anlaşmasının imzalandığında kamuoyunun bir kısmının
faydalı olacağını söylerken, bunun yanında Avrupalı rakipler ile rekabet
edemeyeceğimizi ve yerli üretimin olumsuz etkileneceğini savunanların
da bulunduğuna dikkati çeken Kestelli, “Zaman zaman sorunlar yaşasak
da AB en güçlü ticaret ortağımız. Toplam dış ticaret hacmimiz içerisinde

AB ülkelerinin payı yaklaşık yüzde 36. Benzer şekilde tarım ürünleri dış
ticaretimizin de üçte birini AB ülkeleri ile yapıyoruz. Pandemi döneminde
tarım ürünleri ihracatımız toplamda yüzde 4 artarken, AB ülkelerine olan
ihracatımızdaki artış yüzde 6’nın üzerinde oldu. Gümrük Birliği
anlaşmasında tarım ürünleri kapsam dışında. Ancak anlaşmanın
revizyonu söz konusu olursa bir şekilde tarım sektörünün durumu da
masaya yatırılacaktır. Kamuoyunda tarım sektörünün Gümrük Birliği
kapsamına alınması ya da AB ile birincil ve bazı işlenmiş tarım ürünlerini
kapsayan bir Serbest Ticaret Anlaşması imzalanması seçenekleri
tartışılıyor. Her iki seçenek de sektörümüzü farklı şekillerde
etkileyecektir. Ancak sonuç ne olursa olsun mevcuttaki birçok yapısal
sorunlarımızın çözümünü hızlandıracağına inanıyorum. Ayrıca AB ile
yapılacak görüşmeler öncesinde sektörün tüm paydaşlarının görüşlerinin
alınması gerektiğini ilgili tüm taraflarla her fırsatta paylaşıyorum. Bu
görüşler neticesinde yapılacak etki analiz çalışması, tarım ve gıda
sektörünün gelecek rotasının belirlenmesinde de etkin rol oynayacaktır.”
dedi.
Su ve kuraklık sorununun ülkemiz için gittikçe derinleştiğine değinen
Meclis Başkanı Barış Kocagöz, “Meteoroloji Genel Müdürlüğümüzün
2020 alansal yağış raporuna göre; Kasım ayı yağışları mevsim
normallerinin yüzde 49 altında gerçekleşti. Bu tehlikenin tarımsal
üretimimizi nasıl tehdit edebileceğini geçen toplantımızda konuşmuştuk.
Ancak yağışların noksanlığı sadece tarım ürünlerinin yaşamını
etkilemiyor. Doğal yaşam ve canlıların da yaşamını tehdit eder düzeyde.
Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz değişiminin, canlı yaşamının
sürdürülebilir olmasında ciddi bir tehlike olduğu açık.” diye konuştu.
Bundan 3 ay önce kuraklık tehlikesiyle ilgili Borsa meclis
konuşmalarında dikkat çekilen kuraklık sorunu hakkında dünyada,
ülkemizde ve hatta şehrimiz özelinde tüm kamuoyuna bu konuda yoğun
çağrılar yapılmaya başlandığını ifade eden Meclis Başkanı Barış
Kocagöz, “Bu anlamda farkındalığın arttırılması güzel, ancak bu
olumsuzluk kısa vadede oluşan bir durum değil. Geçtiğimiz yıl yağışların
noksanlığına bu yılki kurak rejim eklenince tehlike çanları çalmaya
başladı.” dedi.
Temmuz 2020’den bu yana, Türkiye’deki hemen hemen tüm illerin
neredeyse her ay ortalamanın altında yağış aldığını vurgulayan Barış

Kocagöz, “Ekim’den Aralık ayına kadar, ülke genelinde yağış miktarının
1981-2010 ortalamasından yüzde 48 daha düşük olduğu raporlandı. Son
10 gündür aldığımız güzel yağışlar ise umut verici. Dileriz ara kapanır ve
yeraltı sularımızdaki bu noksanlık bir nebze olsun düzelir. Ancak yer üstü
ve yer altındaki su kaynaklarıyla ilgili pek de parlak görünmeyen duruma
karşı tedbiri elden bırakmamalıyız. Bu gelişmelerin etkilerinin yazın
sulama mevsiminde ortaya çıkabileceği açık. Bu nedenle su kullanımını
çok tasarruflu yaparken, üretim topraklarımızı mümkün olduğunca
tesviye edilmiş, olanak olan alanlarda damla sulamayla desteklenmiş
olarak kullanmalı ve bu sezon susuzluğa dayanıklılığı fazla olan ürünleri
seçerek ekmeliyiz.” diye konuştu.
Organik tarım ürünleri pazarının dünyada yıldan yıla geliştiğini
vurgulayan Kocagöz, “Virüs krizi ve pandemi, sağlığın ne denli önemli
olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu nedenle insanlık almış
olduğu gıdaların daha doğal olmasıyla ilgili gelecekte daha titiz olacaktır.
İşte bu gibi nedenlerle de özellikle organik gıda ürünlerinin önleri açık
olacaktır ve sürekli gelişen bir pazar olması beklenmektedir. Ülkemiz
tarımının ise dünyada öne çıktığı önemli bir özellik de organik tarıma
uygun koşulları olmasıdır. Birçok üründe dünya organik üretiminde iyi bir
konumda olmamıza rağmen organik üretimimizi hak ettiği daha yüksek
noktaya getirmek için doğru planlamayı ortaya koymamız gerek. Ancak
tarım bakanlığımızın organik tarımda vermiş olduğu desteklemelerde
yanlış bir uygulama dikkat çekiyor. O da organik üretime ilk üç sene
destek verilmeyip sonraki beş sene desteklenen tarlanın daha sonraki
üretim senelerinde desteklenmiyor olmasıdır. İlk üç sene geçiş
döneminde organik alanın desteklenmemesi doğru bir uygulama olabilir.
Ancak beş sene sonrasında organik üretim yapan bir üreticiyi
desteklerden mahrum bırakmak bence üretimin arttırılmasının önünde bir
engel. Çünkü organik üreticinin diğer konvansiyonel üretim verim
rakamlarının neredeyse 3’te 2’si kadar verim aldığı ortadadır. 3’te 2 daha
fazla pazar fiyatı olmadığı için de üreticinin aldığı organik destek bu
üretimi sürdürebilmesi adına önem arz etmektedir. Ancak beş sene
sonra destekleme vermeye devam etmezsek o üreticinin organik
üretimden vazgeçeceği ortadadır. Üstelik o üretimden vazgeçildiğinde de
bu kez verilmiş olan destek de uzun vadeli planlama açısından heba
olmaktadır. Bu nedenle bu yanlışın bir an evvel düzeltilmesini diliyor ve
umuyoruz.” diye konuştu.

Toplantının son bölümünde 2020 yılı içerisinde Meslek Komiteleri
arasında en yüksek karar istatistiklerini elde ederek ödül almaya hak
kazanan komiteler Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli
tarafından açıklandı. Sıvı ve Katı Yağ İmalatı Komitesi birinci, Çırçırlama
Faaliyeti Meslek Komitesi ikinci olurken, üçüncülüğü Kuru Meyvelerin
Toptan Ticareti ile Baharat ve Tıbbi Aromatik Bitkilerin Toptan Ticareti
Komiteleri paylaştı. Derece alan komiteleri tebrik eden Işınsu Kestelli,
“Her ne kadar Covid sebebiyle iş yapma şekillerimiz değişse de iş
yoğunluğumuz azalmadı bilakis arttı. Bunun en güzel örneklerinden biri
de Meslek Komitelerimizin karar istatistikleri. 2020 yılında tüm
komitelerimiz bir önceki yıla göre daha aktif çalıştı. 2020 yılında, 2019
yılına göre karar sayısı yüzde 126 oranında artış gösterdi. Tüm
komitelerimize, bu zor süreçte, Borsamız ile koordineli bir şekilde
çalışmalarına tam hız devam ettikleri için teşekkür ediyorum. Kendilerini
tebrik ediyor, çalışmalarının devamını beklediğimizi belirtmek istiyorum.”
dedi. Dereceye giren Meslek Komitelerinin sertifikaları önümüzdeki ay
gerçekleştirilecek Meslek Komiteleri Ortak toplantısında takdim edilecek.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.