Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekede, 10 Mart 2017’de Eczacıbaşı Havacılık A.Ş’ye ait helikopterin, 08.16’da Atatürk Havalimanı’ndan kalkmasının ardından 08.20’de, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nin yakınlarındaki bir inşaat firması tarafından yapılıp işletilen kuleye çarparak düştüğü hatırlatıldı.
Fezlekede, helikopter kazasında kaptan pilot Alaattin Nacar ve ikinci pilot Ahmet Bulut, Eczacıbaşı firmasında görevli Salim Özen, Rus yolcular İgor Koçhergin, Elena Badragan, Luidmila Chuprova, Aleksandr Vanin olmak üzere 7 kişinin hayatını kaybettiği anımsatıldı.
Helikopterin çarptığı kulenin inşaat firmasının yetkili ortakları Mehmet Enis Ö, Osman Naci E. ve Tamer T’nin şüpheli olarak yer aldığı fezlekede, olayla ilgili hazırlanan raporlara göre, Eczacıbaşı Havacılık A.Ş’nin kazaya neden olabilecek bir kusurunun bulunmadığı kaydedildi.
GÖRÜŞ AÇISI ÇOK DÜŞÜK
Kazanın yaşandığı gün görüş açısının çok düşük olduğu belirtilen fezlekede, kazadan yaklaşık 22 saniye önce pilotun “Kule mule şuradaydı ya” ifadesine göre, görüşün meteorolojik değerlendirmeye paralel olarak çok düşük olduğunun anlaşıldığını aktarıldı.
Fezlekede, soruşturma sonucunda, vefat eden pilotların uçuş şartlarını muhafaza edememelerine rağmen geri dönmeleri gerekirken uçuşu sürdürmekte ısrarlı davrandıkları, kokpit içi konuşmalarından da varlığını bildikleri kuleyi göremediklerinin anlaşıldığı dile getirildi.
Kazanın, helikopterin ana palinin kuleye teması sonucunda meydana geldiği belirtilen fezlekede, “Mürettebata yüklenen bu kusurla birlikte, şüphelilerin yetkili ortakları olduğu firmaya ait televizyon kulesinin uluslararası havacılık standartlarına uygun şekilde işaretlenip ışıklandırılmaması kazanın oluşumunda illiyet bağı taşıyan bir unsur olarak görülmektedir.” denildi.
“TV KULESİ STANDARTLARA GÖRE IŞIKLANDIRILMADI”
Hava araçlarına yönelik tehlikeleri azaltmak için maniaların, işaretlenerek ve ışıklandırılarak yerlerinin gösterildiği belirtilen fezlekede, şunlar kaydedildi:
“Mania, hava araçlarının yüzey hareketi için öngörülen bir alanda bulunan veya uçuş halindeki uçakların korunması için öngörülen belirli bir yüzey üzerinde uzanan ya da bu tanımlanmış yüzeylerin dışında duran, hava seyrüseferine bir tehlike olarak tayin edilmiş geçici, daimi tüm sabit ve hareketli cisimler ile bunların parçalarını ifade etmektedir. Endem TV Kulesi de bu çerçevede bir maniadır. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan SHT-HES’in 13. maddesine, SHT-HES’in ‘Maniaları belirtmek için görsel yardımcılar’ başlıklı 6. ekindeki HAD-ADR-4185 (ICAO EK-14 Cilt 1 Madde 6.1.2.1) maddelerine göre Endem TV Kulesi yüksekliğine sahip manialar işaretlenmeli ve ışıklandırılmalıdır.”
Endem Yayın Merkez ve TV Kulesinin turuncu ve beyaz plakalarla renklendirildiği ve en tepesinde yer alan lambanın da ışıklandırıldığı anlatılan fezlekede, bunların kriterleri karşılayıp karşılamadığı konusunda oluşan tereddüt sebebiyle Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün görüşüne başvurulduğu aktarıldı.
Fezlekede, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Ulaşım Emniyeti İnceleme Merkezi Başkanlığının talebi doğrultusunda kazadan sonra Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından 6 Nisan 2017’de yapılan incelemede, TV kulesinin standartlar kapsamında işaretlenmediği ve ışıklandırılmadığı yönünde tespit yapıldığı kaydedildi.
Bu merkezin hava aracı kazası araştırma ve inceleme raporuna göre, TV kulesi standartlar kapsamında işaretlenmediği ve ışıklandırılmadığı için Endem İnşaat A.Ş’nin kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğu belirtilen fezlekede, 3 şüphelinin “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan yargılanmaları gerektiği vurgulandı.
Suç ağır ceza mahkemesi alanına girdiği için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen fezlekede, 3 şüpheli hakkında iddianame hazırlanması istendi.