TCDD’Lİ MİLLİ HAKEMDEN SUNUM | Egenews | Ege ve İzmir Son Dakika HaberleriEgenews | Ege ve İzmir Son Dakika Haberleri

26 Nisan 2024 - 02:26

TCDD’Lİ MİLLİ HAKEMDEN SUNUM

TCDD’Lİ MİLLİ HAKEMDEN SUNUM
Son Güncelleme :

10 Mayıs 2021 - 0:08

2120 Okuma
17 yıl futbol hakemliği yaptı, amatör ve profesyonel lig maçlarında düdük çaldı, bayrak salladı. Hakem iken çok şey öğrendiğim isimlerdendir Melih İnanlı hocam. İzmir TCDD’de müdür olarak hizmet verdi. Dağcılık ve dağ sporları ile ilgilendi, ameliyatı sonrası veda etti. Doğa tutkunudur. Doğa fotoğrafçılığı hobisi, zevki, yaşam kaynağı oldu. Ulusal ve uluslararası yarışmalarda çeşitli dereceleri var. 8 kez kişisel sergi açtı, birçok karma sergiye katıldı. Çeşitli dergilerde fotoğraf ve makaleleri yayınlandı. İzmir Doğa Fotoğrafları Topluluğu (İZDOF) ve İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD) üyesi. 6 yıl önce kurulan Urla Fotoğraf Gönülleri Derneği’nde sanat faaliyetlerine devam ediyor. 19 Mayıs 2021’de saat 21’de sunum ve söyleşisi var, herkesi bekliyor Melih İnanlı hocam, üstadım. Deklanşörüne, parmağına kuvvet.
HEYECANI BİTİRMİYORLAR
İspatlayamam, bilemiyorum, bu bir kanı, böyle düşünüyorum. Bi’şeyler oluyor, uygulanıyor. Kim yapıyor, niye yapıyor bilmiyorum. Enteresan sonuçlar alınıyor, garip puan kayıpları yaşanıyor ve de lig bir türlü erken bitmiyor. Yıllardır bitime 5-6 hafta kala şampiyon olanı görmedim. ‘Top yuvarlaktır olabilir’ denilen cinsten de değil bu denk geliş. Son maça son düdüğe kadar heyecan tam gaz sürüyor, sürdürülüyor. Süper Lig’de heyecan bitmesin, para dönsün diye epey gayret sarf ediyorlar. Pasta büyük, talebi çok. Geldik son 2 haftaya, son düdüğe kadar bitmeyecek heyecan, bitirmeyecekler. Belki de Göztepe İzmir’de karar verecek şampiyona.
ALİ KOÇ MAÇA ÇIKTI
Futbola uzak, futbolu, kuralları bilmeyen bazı kulüp yöneticileri tuhaf yorumlar yapıyor, öyle demeçler veriyorlar ki. Şaşırmıyorum artık, alıştım. Kural hatası diyorlar her şeye, işlerine nasıl gelirse. Ama bu gafları MHK, hakemlerin patronları, başkanları yapıyorsa buna hak veremem, affedemem. İstanbul İl Futbol Hakem Kurulu adı soyadı Ali Koç olan genç ve başarılı hakemi Fenerbahçe – Ankaragücü U-19 maçına atadı. Ne var bunda, olamaz mı ? FB’nin başkanı Ali Koç ise art niyet ne diye aranır. Koskoca Fenerbahçe buna mı muhtaç. Oysa hakem Ali Koç, derbiye de çıktı, FB’nin, GS’nin diğer maçlarına da. Allah var Galatasaraylılar ‘Fenerbahçeli başkan ile aynı ismi taşıyan hakemin bizim maçta ne işi var’ demedi. İzledim iyi hakem Ali Koç, futbolu biliyor, hakemliğe de yatkın. Önce kızdılar isme taktılar. MHK askıya aldı, sonra da Ali Koç’a maça çık dedi. Daha kötüsü maça atayan İHK’nin Başkanı Emre Kosif görevden alındı. O da çok iyi başkan, yazık ettiler. Ne tür bir hesapları var bilemem. Kim bilir yıllardır bilmediğimiz, görmediğimiz neler yapıyorlar. Pes valla, bu çağda bu kafa.
ORASI ALSANCAK STADI
Yıkılarak, sil baştan yeniden yapılan ocağımız, yuvamız Alsancak Stadı’na isim aranıyor. Metin Oktay mı olsun Mustafa Denizli mi ? İki ismin karşılaştırılması anlamına gelir ki bu, çok mantıksız, spor etiğine de aykırı. Taçsız Kral Metin Oktay için stat ismi küçük kalır, daha büyük stada verilmeli. O da olmaz Atatürk Stadı’mızın adı değiştirilemez. Mustafa Denizli denince akla Altay gelmez. Müthiş sol ayak, kornerden gol, Derwall ve Galatasaray akla gelir. Ayrıca 38 yıl boyunca Altay’a hizmet hiç akla gelmedi. Başka planlar olabilir, bilemem, işim olmaz. Oysa Altay’a emek veren Altay denince isimleri hemen akla gelen Vahap Özaltay, Ayfer Elmastaşoğlu, Bayram Dinsel, Mazhar Zorlu, Hüseyin Barışcan, Ali Rıza Şenol ve daha onlarca, tonlarca isim sayarım. Mustafa Denizli hocamı sever ve sayarım o ayrı bir konu. Çeşme İlçe Stadı’na bile Mustafa Denizli adı verilmedi ki. Her zaman her yerde adaletten yanayım. Bu kadar çok duayen öz, gerçek Altaylı var iken, hepsinin adı verilemeyeceğine göre en iyisi mi Alsancak Stadı olarak kalsın. Ne de olsa bayrağımız var, rengiyle beraber.
ALTAY – ALTINORDU FİNALE KALMASIN
Çok mutluyum, şükürler olsun. Süper Lig’e ikinci İzmir takımı yükselme ihtimali çok yüksek. Keşke ikisi çıksa idi. Adana Demirspor ile Giresunspor direkt olarak Süper Lig’e yükseldi, tebrikler, hayırlı uğurlu olsun. 3.ve son takımı elemeler belirleyecek. Samsunspor-Altınordu ve İstanbulspor-Altay mücadeleleri sonunda Süper Lig’e yükselen üçüncü takım belli olacak. İzmirli ekiplerimiz rakiplerini elerse finalde, son maçta karşı karşıya gelecek. Hüzün ve sevinci aynı adında yaşayacağız. Finale kaldıklarına göre kesin 1 İzmir takımı mutlaka yükselecek ama 1’i de çıkamayacak. Finali görelim de. Peki biz hangisini tutacağız. Hak eden, çok isteyen çıksın, oooof of.
HUZURLARINIZDA İSTANBULSPOR
Dört büyüklerden sonra Süper Lig’de (eski adıyla 1.Lig’de) en çok yer alan takımlardan olan Altay, son maçını İstanbulspor ile oynamış ve küme düşerek, kötü günler başlamıştı. İstanbulspor’un başında Aykut Kocaman, Altay’ın da Hüseyin Kalpar vardı teknik adam olarak. O günü asla unutamam. Altay’ın düştüğü durumu, bir İzmirli olarak hala içim sızlar. Kötü günlerin başlangıcı oldu. İntikam, rövanşı alma, hesap sorma kelimelerini hiç sevmem sporda. Altay’ın İstanbulspor’u yenerek finale kalmasını isterim. Haydi Süper Lig’e.
HAKEMLİK BİRŞEY OLMADI AMA
Adana Demirspor ile Giresunspor’un Süper Lig’e yükseldiği her iki maçta da hakemlik bir şey olmadı. Kâğıt üzerinde zor maçlar, kolaya dönüştü, goller erken geldi. Hakem hatası yaşamadık. Hak eden çıktı. Ama Tuzlaspor – Giresunspor maçında Tuzlasporlu futbolcu 13 dakika boyunca başka arkadaşının formasıyla sahada yer aldı. Sonradan fark edildi. Kimse görmedi. Malzemeci, kulüp müdürü, antrenörler, hakemler, 4.hakem, hatta futbolcunun kendi bile fark etmedi. Kural hatasına girer mi, hayır girmez. Müsabaka isim listesine bakmak gerek. Orda yanlışlık yoksa, giyerken hata olduğu ise, vahim hata. Ya kırmızı kart görseydi, amanın. O zaman kural hatasına girerdi.
KALECİNİN GÖZÜNE ÜFLEDİ
Sanki maç Menemen’de değil Adana’da oynanıyor. Tribünde Şimşekler sesi olduğu gibi sahada, seyirci var. Hatta çevredeki evlerin balkonunda, çatısında bile Adanalılar mevcut. Sanki korona yok Menemen’de. Giresun’da da aynı şey. Korona oraya da uğramamış. Sevinsinler ne var bunda diyeceksiniz. Koronanın affı yok ki. Golden sonra sevinç yaşanıyor, yedek kulübesindekilerle. Olanların da maskeler çenesinde. Daha garip bir şey oldu. Sanırım küçük sinek veya toz kaçtı kalecinin gözüne. Özel kıyafetli, sağlıkçı herhalde sahaya giren arkadaş ne yaptı biliyor musunuz? Kalecinin gözüne gözüne 3-4 kez uzun uzun üfledi. Nefes verdi, hem de gözüne. Korona mesaide.
KURALLARI BİLMİYORLAR
Sezon boyunca üç büyükler kural hatası haklarını kullandılar. Koskoca kulüpler kural hatasına muhtaç kaldı. Tekrarlanma, 3-0 hükmen galip gelme ihtiyacı duydular. Ne zaman, hep yenildiklerinde. Yendiklerinde, 3 puan kazandıklarında hiç kural hatası olmaz, hakemlerde de hata olmaz. İtirazları hep geri çevrildi, kural hatası yok dendi. Bu işte bir gariplik var. Demek ki, neymiş. Gözlerinin içine baka baka kural hatası olduğu halde, UEFA’ya FİFA’ya rağmen kural hatası yok diyemeyeceklerine göre. İtiraz eden kulüplerin yöneticileri kuralları bilmiyor, hata ne kural hatası nedir bilmiyorlar. Bu ise en büyük hata. Telafisi yok.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.