CHP’Lİ BAKAN. ”İKLİM KRİZİ, SADECE O KUTUP AYISININ SORUNU DEĞİL” | Egenews | Ege ve İzmir Son Dakika HaberleriEgenews | Ege ve İzmir Son Dakika Haberleri

26 Nisan 2024 - 20:50

CHP’Lİ BAKAN. ”İKLİM KRİZİ, SADECE O KUTUP AYISININ SORUNU DEĞİL”

CHP’Lİ BAKAN. ”İKLİM KRİZİ, SADECE O KUTUP AYISININ SORUNU DEĞİL”
Son Güncelleme :

26 Şubat 2021 - 12:56

2990 Okuma

Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan, “İklim krizini bir avuç insanın kaygısı olarak görmeyin.
Bu sorun, o ikonik fotoğrafta, bir kopmuş buzulun üzerindeki kutup ayısının sorunu değil sadece. Bu insanlığın, hepimizin
ortak sorunu” dedi.

İklim krizinin etkilerinin en aza indirilmesi, kuraklıkla mücadele ve su kaynaklarının verimli kullanılması için
alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) “Su Kaynakları,
Kuraklık ve İklim Değişikliği” Araştırma Komisyonu kuruldu.
Çevre Komisyonu CHP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Murat Bakan TBMM Genel Kurulu’nda konuştu, “İklim
krizini bir avuç insanın kaygısı olarak görmeyin. Bu sorun, sadece o ikonik fotoğrafta bir kopmuş buzulun
üzerindeki kutup ayısının sorunu değil. Bu insanlığın, hepimizin ortak sorunu” dedi.
İbrahim Kalın’a: ‘Uluslararası dayanışmanın içinde değiliz ki!’
Çevre ile ilgili çalışmalar yürüten 37 tane sivil toplum örgütünün TBMM’ye verilmek üzere başlattığı imza
kampanyasını anlatarak “37 tane kıymetli sivil toplum örgütü ‘Paris’i onayla’ diyor. Ben de bir milletvekili
olarak imzaladım” diyen CHP’li Bakan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı eleştirdi: “ABD Paris
Anlaşması’ndan çekilmişti ancak yeni yönetimle beraber, anlaşmaya tekrar taraf olduğunu açıkladı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile telefon
görüşmesinde, ‘Türkiye’nin ABD’nin Paris Anlaşması’na geri dönüş kararını memnuniyetle karşıladığını, iklim
kriziyle ilgili mücadelede uluslararası dayanışmanın elzem olduğunu’ belirtmiş. İyi de sayın Kalın, Türkiye beş
yıldır imzaladığı Paris Anlaşması’nı Meclis’e getirmiyor. O ‘elzem’ dediğiniz noktada sözleşmeyi imzalamayan
Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen’le dayanışma göstermişiz; uluslararası dayanışmanın içinde değiliz ki.”

CHP’li Bakan konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
‘Yarın sınır kapısında gittiğinizde karbon vergisiyle karşı karşıya kalabilirsiniz’
“Çevre, rant ve yağma ekonomisinin baskısı altında. Oysa Türkiye, yeşil ekonomiye yönelse, yenilenebilir
enerjiye yönelse avantajlı duruma geçecek. Dünya Paris Anlaşması’na taraf olmayan ülkelere yaptırım
uygulamayı düşünüyor. Yani yarın sınır kapısına gittiğinizde karbon vergisiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Sürecin dışında kalmak, sadece iklim kriziyle müzakere süreçlerinin dışında kalmak değil, aynı zamanda bizim
onaylamama gerekçesi olarak söylediğimiz finansal hedeflerimizin de dışına düşmek demek. Eğer Paris
Anlaşması’nı onaylamazsak bunun iki ayrı sonucu olacak. Birincisi -bana göre en önemlisi- dünyanın yok
oluşuna ülke olarak katkıda bulunacağız. İkincisi, dünya ‘yeşil ekonomi’ denilen bir sürece giriyor. Avrupa
Birliği ‘Green Deal’ yani ‘Yeşil Mutabakat’ diyor buna. Siz Türkiye olarak bunun dışında kalıyorsunuz.
Türkiye’de ticaret yapan, ihracat yapan firmalarımız rekabette geriye düşecek bir konuma geliyor.”
‘Bunlar küresel yıkımın göstergeleri’
“Dünyanın yok oluşunu anlatan bir Hollywood senaryosu, bir felaket filmi izlemiyoruz. Yaşadığımız her şey
gerçek; büyük hortumlar, seller, tayfunlar, kasırgalar, ani yağışlar, bir yılda yağacak yağmurun birkaç saat
içinde yağması, çölleşen tarım arazileri, eriyen buzullar, ocak ayında tomurcuklanan meyve ağaçları… Bunların
hepsi gerçek. Ve bunlar aslında küresel iklim krizinin de değil, küresel yıkımının göstergeleri.”

‘Yakında savaş mültecilerini değil, iklim mültecilerini göreceğiz’
“İnsanoğlu bir virüs gibi yayılıyor dünyaya ve yayıldığı her yerde kendisinin dışındaki canlı-cansız yaşamı yok
ediyor. Eğer canlı-cansız doğaya saygı göstermezsek ve kendimizi ekosistemin bir parçası olarak görmezsek
yeni pandemiler yaşayacağız. Suyun azalması ve kuraklık, beraberinde su ve kuraklık krizi getirecek. Gıda, su
yokluğu ve suların yükselmesi sebebiyle başta ülkemiz olmak üzere ciddi bir göç dalgası başlayacak. O
dramatik göç görüntülerini tekrar göreceğiz. Daha önce savaş mültecilerini görüyorduk, şimdi iklim
mültecilerini göreceğiz. Varsılların yarattığı, kapitalizmin yarattığı sorundan yine en çok yoksullar etkilenecek.
Hem de bu işin hiç sorumlusu olmadıkları, zerre kadar günahları olmadığı hâlde.”
‘Orman arazisine kurulu sarayda, iklim krizi ile mücadele edemezsiniz’
“Bu komisyonun kurulması doğru bir adım ancak yeterli değil. Bir taraftan bu komisyonu kurup diğer taraftan
eskiden orman arazisi olan külliyede iklim kriziyle mücadele toplantısı yapamazsınız. Bir taraftan doğaya
düşman ‘Kanal İstanbul’u inadına yapacağız’ deyip diğer taraftan iklim kriziyle mücadele edemezsiniz. Bir
taraftan kömüre dayalı termik santraller planlayıp diğer taraftan ‘iklim kriziyle mücadele’ diyemezsiniz. Bir
taraftan havaalanı, yol, köprü için milyonlarca ağaç kesip diğer taraftan ‘iklim kriziyle mücadele’ diyemezsiniz.
İklim krizi, su krizidir, toprak krizidir, hava krizidir, gıda krizidir. İnsanlığın gerçek beka sorunu; iklim
krizidir.”

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.