Üç candan dost varmış. İkisi dört ayaklı, biri de iki ayaklı.

Biri bakmış tepeden arkadaşları geliyor, gün geçtikçe sayıları azalan ağaçlardan birinden aşağı inmiş.

Diğer ikisi de farklı yoldan gelip, aynı yerde tekrar buluşmuşlar.

Birbiriyle konuşmayı, yaşamı paylaşmayı çok seven arkadaşmış onlar.

Kedi, köpek ile karga.

Sokak hayvanı deniyor onlara ama onların evi zaten o sokaklar, caddeler, yollar, insanlar farkına varamıyor ki.

Pek akmasa da tarihi, çok eski çeşmenin önünde buluşmuşlar coşkuyla.

Ağaçtan inen karga selam vermiş, kedi ve köpeğe. ‘Selam naber gençler’ demiş iyi ayaklı olanı.

Dört ayaklı olanlar da selamlamış, çok akıllı olan kargayı.

‘Sen tepeden görüyorsun, her şeyi de yiyorsun, biz yiyecek bir şey bulamıyoruz ki, havada soğuk’ deyivermiş.

Köpek de lafa atlamış hemen patileriyle, insanlardan dert yanmış.

‘Kendileri tıka basa yiyorlar, biraz da bizi düşünseler ya da hiç olmazsa bir poşetin üzerine artan yemeklerden koysalar da karnımızı doyursak, torbanın içinde çöp variline atınca bize bir şey kalmıyor ki’ demiş.

Karga da hak vermiş, ‘Çok haklısınız, insanların hepsi böyle değil ama’ demiş.

Yaşça hayli büyük olan köpek de ‘iyi yürekli, merhametli insanlar da var, onlar da olmasa bu soğukta aç kalarak donacağız’ demiş.

Kedi lafa atılmış ‘bize nankör diyorlar ama insanların şu haline, şimdiki durumuna çok üzülüyorum, aynı sokaklar da yaşıyoruz sevenimiz olsa da sevmeyenimiz olmasa da’.

Karga gülmüş, ‘Hem sizi aç bırakıyorlar hem de üzülüyorsun, bu nasıl çelişki’ demiş.

Kedi ‘çocuklar var, bizi seviyorlar, yiyecek getiriyorlar, kendileri yeseler daha iyi olacak aslında, onlara daha çok üzülüyorum, evden çıkamıyorlar, okula gidemiyorlar’.

Köpek şaşırmış, ‘Ne oldu ki ne olmuş çocuklara, okula gidilmez mi hiç’ derken, karga yine yapmış yapacağını.

‘Ohoo senin dünyadan haberin yok be köpek kardeş, sokaktasın tamam da hiç haberin yok mu’ demiş.

Kedi ise ‘Ey karga sen pencerelere konup televizyondan görebiliyorsun, bizi içeri alan yok ki’ diye sitem etmiş.

Çok akıllı dedik ya, karga ‘Korona denen bir şey çıkmış ortaya, insanları mahvediyor, gözle görülmeyen bir virüs mü neymiş, her yere yayılmış, bulaşmış’.

Köpek yılların tecrübesi ile ‘İnsanları akıllı bilirim, bizden daha akıllı görünüyorlar, ne olmuş çare bulamamışlar mı’.

Karga ‘Duydum, maske takmaları gerekiyormuş, ağzını burnunu kapaması, diğer insanlardan biraz uzak kalmaları gerekiyormuş, ellerini, burnunu, ağzını sık sık yıkamaları gerekiyormuş’ deyiverdi.

Kedi de ‘Çocuklara bir şey olmasa bari’ diye miyavlamış.

Köpek ise ‘İnsanlar böyle işte önce hayır derler, uygulamazlar, sonra kabul ederler ama, iş işten geçer, bir türlü anlamazlar, sokağa bırakılan bir arkadaşımdan duymuştum’ der.

Üç hayvan arkadaş, aynı şeyi düşünmüş, ‘Yine de insanlara bir şey olmasın’ derken, ‘bizde hasta olmayalım’ deyip, hemencecik ordan ayrılmışlar bir dahaki sefere görüşme umuduyla.

Geldikleri yöne doğru koşmuş dört ayaklı olanlar, iki ayaklısı da pıır diye ağaca konmuş hemen, insandan uzakta bir yere yukardan da avazı çıktığı kadar gaklamış, ‘Sağlığınıza dikkat edin insanlardan biraz uzak durun ne olur ne olmaaaz’ demiş, diğer kargalara da aktarmış görüşmelerini, soluksuz bir şekilde gaglayarak.