Bizim hakemlik yaptığımız zamanlarda ‘penaltı hakemin takdir hakkı’ denirdi, not veren, hakemi takip eden gözlemciler de uyarılıp, ‘karışmayın, göremediğiniz olur yanılırsınız’ denirdi.
Aklınıza sakın hemen kötü bir şey gelmesin, takdir hakkı demek ‘kafana göre takıl, penaltı versen de olur vermesen de kime ne’ demek, anlamına da asla gelmiyor.
Görüyorsunuz işte VAR’a bile gidip doğru karar veremiyorlar.
Özgüven kalmadı, torpil, adam kayırmaca da eklenince de buralara geldik.
Göztepe – Hatayspor maçının hakemi Volkan Bayarslan, olmuyor işte, yok işte yok, hakemliğe yatkın değil, futbolu bilmiyor.
Bu penaltı değilse, ben de şimendiferim.
Sadece boy posla olmuyor bu işler.
Özgür Yankaya ile Volkan Bayarslan’ın süper ligde görev yapmasını hazmedemiyorum, ikisi de boşuna yer işgal ediyor.
Zarar veriyorlar, MHK’ye de kendilerine de.
Volkan gözünün önünde net penaltı, formadan çekerek topa vurmasına izin vermiyor, net penaltı artı da ilave sarı kart, kaleye de çok yakın röveşata ile gol bile atar bariz gol şansı da gider ama VAR’a bile gitmedi.
Kendi içinde çelişti.
Önce düdüğü ağzına götürdü, bu penaltı kararı verecek anlamına gelir.
Düdüğü çalmadı, ağzında kaldı sadece, önce korner işareti verdi, salise geçmedi auta dönüş yaptı.
Ne alaka, tövbe estağfurullah.
Penaltı uçtu gitti.
Asla Göztepe’yi kollama gayreti, dikkat çekme değil benimkisi, koskoca efsanenin ihtiyacı da yok, ama bu kadarı da olmaz, her hafta, her hafta.
VAR’a rağmen köşe vuruşları bile bir alem kullanılıyor.
Çeyrek daireye topu koyan yok gibi, illa dışarı koyup, atışı kullanacaklar.
Amatörlere, alt yapıdakilere çok kötü örnek oluyorlar.
Hakem bile görür, fark eder aslında, yardımcı hakemler, 4.hakem, protokolde yok ama VAR bile neden uyarmaz.
Bakıyorlar görmüyorlar, görüyorlar bakmıyorlar.
Yanlış, hatalı, kural hatası değil belki ama, en üst ligde, üst düzey hakemler de böyle yapmaz ki.
Davranışlar da bir alem, geçen haftlarda bir futbolcu sahaya tükürdü, çok temiz ya eliyle ağzını burnunu sıvazladı.
O elle topu tuttu taç atışı kullandı, sonra o top elden ele dolaştı.
Bu haftaya geldik Tv’de şimdi alt yazı geçiyor, filanca takımda şu kadar futbolcu, masör, malzemeci, Covid19 pozitif oldu.
Önce temizlik eğitimi vermek gerek.
Gelecek pozitiflere bakacağız artık.
Bu kafayla bu salgın bitmez.
Süper Lig’de Denizlispor – Alanyaspor maçında Altay saltanatı yaşandı.
Her iki takım teknik adamları da Altay’ın alt yapısından yetişmiş Yalçın Koşukavak ve Çağdaş Atan, takımlardan biri kazandı ama kazançlı çıkan Altay ve Türk futbolu oldu, iki genç teknik adam geleceğe güvenle bakıyor, biz de gururlanıyoruz.
Davranışlar da bir alem, sahaya tükürdü, çok temiz ya eliyle ağzını burnunu sıvazladı.
O elle topu tuttu taç atışı kullandı, sonra o top elden ele dolaştı.
Bu haftaya geldik Tv’de şimdi alt yazı geçiyor, filanca takımda şu kadar futbolcu, masör, malzemeci, Covid19 pozitif yazıyor.
Maske, mesafe tamam da ik önce, her şeyden önce temizlik eğitimi vermek gerek, sil baştan, en baştan.
Gelecek pozitiflere bakacağız artık.
Bu kafayla bu salgın bitmez.
İki acı, zamansız kayıp daha verdik, iki emektar duayen isim, gerçek sporcu, sportmen hayata veda etti.
Kilometrelerce uzakta olmasına rağmen Trabzonspor’u bize sevdiren, dürüst insan, sert görüşüne göre çok temiz, pamuk gibi kalbi olan Özkan Sümer hocam ile İzmir Torbalı Şehitler Köyü doğumlu Milli atlet, Karagücü, Ankara Meysu, Fenerbahçe ve İzmir Yu-Pi takımlarında çok başarılı yarışlar çıkaran Mehmet Solmaz hocamız, toprağa verildi.
Mekanları cennet olsun, sevenlerine sabır diliyorum.
İki de tarih kokan fotoğrafa yer vermek istedim, geçmişi unutmamak adına.
Kare denir hep oysa, kare değil dikdörtgen.
Göztepe Gürsel Aksel Sahası’ndan, 1970’lerden bir fotoğraf.
Saha diyorum stat değildi, şimdi devasa stat ve spor kompleksi kondu aynı yere.
O zamanlar toprak sahada maça çıkmayı çok severdim, yağmurlu havalarda su gitmez, çamur olurdu, olsun yine de severdim.
Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi, şimdiki adı.
Çevre bomboş birkaç yüksek apartman var o kadar, yukarılarda ev yok.
Tribün altından sahaya çıkış anı.
Hakem, FİFA kokartı takan Hasan Ceylan hocamın hakemlikteki ilk zamanları, daha çok taze.
Yardımcı hakemlerden biri İsmail Hakkı Güler olarak hatırladım, diğerini maalesef çıkartamadım.
Allah gani gani rahmet eylesin, iki kaptandan biri, kapanan, kapatılan efsane Denizgücü’nün unutulmaz kaptanı, antrenörü Şakir Kuruş, diğer takımın kalecisi ise her yönüyle mükemmel 1 numaralardan Rıza Yurtseven hocam, diğer sporcuları maalesef tanıyamadım.
Bir de yakından takip ettiğim, aldığım, okuduğum dergi.
24 Eylül 1985 tarihli Yurtta ve Dünyada Spor Dergisi’nin kapağı .
Üstadım, komple gazeteci Ceyhan Gür (merhum) ile Ümit Aktan, Mehmet Gülmez, Mustafa Yiğit, Müge Kendirlik’in kadrosunda yer alan, fotoğraf üstadı Esat Erçetingöz’ün de haber müdürlüğünü yaptığı, İzmir’imin güzel spor dergisi, bu satırların yazarı bu dergilerle büyüdü, yetişti.
Harika fotoğraf, Denizli’de bir maç öncesi.
Denizli’nin sembolü Denizli Horozu’nun fotoğrafını çekmeye çalışırken, başka bir meslektaşına yakalanmış foto muhabirleri, Erçetingöz deklanşöre basmış bile.
Can Beyaz kartal, Aykut Fırat, Atilla Sertel, Murat İskender Acaroğlu, Aydın Atar, horozun peşinde.
Boşa değil fotoğraf çekmek , anı yakalamak bir sanattır.
Çok sempatik görünüm, tarihe tanıklık işte.
Aykut Fırat ile Aydın Atar gibi bana çok hakları geçmiş üstat fotomuhabirleri, bir diğer fotoğraf üstadı Esat Erçetingöz’e ters açıdan yakalandı, yılın fotoğraf ödülünü kazandı.
Kaybettiklerimize rahmet, yaşayanlarımıza selam olsun.
