Bizzat gittim, gördüm. Bilirim. Nereye gitsem çevremi, iyi gözlemlerim. Olumsuz değil tabi her zaman, güzellikleri de yazarız bu sütunlarda. ‘Gel de yazma’ türünden. Görmezden gelirsem eğer. Kalemime geçmişime yaşamışlığıma tecrübeme ihanet. İnsanlığa hakaret. Çocuklara, evlatlarımıza, gençlerimize gaflet ve dalalet olarak görürüm. Allah gani gani rahmet eylesin genç yaşta kaybettiğimiz güzel insan Fırat Albayrak kardeşimin adının verildiği U-12 Ligi maçları oynanıyor. Eski adıyla Sandoz Sahası’nda. Adından belli ilaç kokardı, antibiyotik, vitamin, özellikle Alfasilin’in vücutta çözünmüş hali. Karışım hepsi kokardı Bir de sokak köpekleri, hem de 4-5 adet. Çevre bomboş, kimse yok. Dört ayaklı dostlar da aç haliyle. Sevgiden ve de korkudan. Maç yönetmeye, takip etmeye giderken yanımda, çantamda mutlaka et, kemik bulundururdum. Saha çevresi değil, elim, çantam et kokardı, çaktırmazdım. Mis gibi kokularla, kamufle ederdim. Para pul işlerine hiç kafam çalışmaz. Pişmanım. Varsa yoksa maç güzel geçsin, adalet olsun. Kafa buydu. Be Meto, alsana ordan iki dönüm arsa. Şimdi aidatı bile 15-25 bin TL olan, devasa mülkler. Gözüm yok, daha çok olsun.
YUSUF TIRPANCI KİM Mİ ?
Başkan amca rahmetli oldu, 1960’dan itibaren iki dönem Çamdibi Belediye Başkanlığı yaptı. Ali Sözer ile Cengiz Bulut başkanlarım zamanında adı verildi sahaya, stada. Yeşilova’nın gayri federe yıllarında top oynadı, resmileşmesine katkı sağladı. Hatta profesyonel ligde iken kulüp başkanlığını da yaptı. Oynayan da yöneten de bilmez, tanımaz Yusuf başkanımı. İmparator değil ya, sporcu, başkan sadece. Eksiksiz,tam olarak ben de bilmezdim. Merak ettim, net olarak öğrendim. Yaşayan efsane, canlı tarih, maşallah hafıza da harika. TÜFAD başkanlarından Dr.Şaban Acarbay ağabeyime danıştım. Sağ olsun.
AKCİĞERLERE YAZIK
Yusuf Tırpancı Stadı’nda iki saha var. Birinde büyüklerin maçı oynanıyor. Diğeri yanda. Küçük olanda da U-12 Ligi maçları. Taç Sanayi, Pınarbaşı, Bornova Sahaları yenilendi. Trilyonluk evlerin havuzu, bahçesi gibi görünen, bu iki saha yenilenmedi. Zemin ikisinin de berbat, yırtık. Koskoca tesislerde sadece iki kişi var, görevli. Yetmez ki. O da dönüşümlü. Olacağı bu. Hele ki ikinci saha, 12 yaşındaki evlatların sahası. Hakem kararlarına itiraz ederek maçı alevlendiren. Sözüm ona çocuklarını coşturmak isteyenler bir de ‘Sen de ona vursana’, ‘bu gol de kaçar mı be’ diyorlar. Ama işte bu veliler saha konu olunca, gıkı çıkmıyor. Böyle giderse o evlatlar, 20’li 30’lu yaşlarda solunum sıkıntısı yaşarsa, bu yüzden. ‘Birdenbire, aniden oldu’ demeyin sonra.
GİDELİM GÖRELİM
İsterseniz gidin görün iki gün sonra, pazar günü. YTS 2’de 9 maç var. İki hakem, iki saha komiseri görevli akşama kadar. Tasarruf olsun diye herhalde. Gelelim 2.sahaya ve soyunma odalarına. 1.’de maç ve antrenman varsa, 12 yaşındakiler sokakta soyunacak. Önümüz ayaz, kış, soğuk, yağmur. Bilirim orası rüzgâr da alır. Arabası olanlar, minibüsle gelenler hazır geliyor. Terlide olsa gidiyor. Ya olmayanlar, teri üstünde kuruyacak. Ertesi gün okula, nasıl gidecek. Ne halde ? Zeminden toz kalkıyor, beyaz renkli, alttaki mıcırın işi. Zaten sağlıksız olan, sentetik zemin de yırtık. Solunum yolları. Ayaklar,bacaklar, eller haşat. İtiraz eden, dilekçe yazan yok. Sosyal medyanın sıkı takipçilerin de tık yok. Hakem ‘bu sahada maç oynatmam’ diye rapor yazmaz, yazamaz. Saha komiseri de öyle. Gözlemci zaten yok. Veliler, kulüpler sessiz. Bari o güzelim evler de olanlar şikâyetçi olsa. O zaman iş biter, konu hallolur.
DONDURAN İLE KIRCI
Aynı dönemin emekçileri, emektarları. Çok yazılarını, haberlerini, röportajlarını okuduğum gazeteci büyüğüm, güzel insan Levent Donduran’a acil şifalar diliyorum. Önümüzdeki hafta ameliyat olacak. Umarım bugünleri de atlatacak. Yüz yüze ilk kez karşılaştık. Face to face, yani. Bir zamanların flaş hakemi Trabzonlu Erdoğan Kırcı hocamla. İzmir’de Çağlayan Irmak Kütüphanesi’nde buluştuk. Tam da öğretmene uygun yer. Çok memnun kaldı. İbrahim Irmak üstadıma da konuğa değer verdiği için ayrıca çok teşekkür ederim.
ESKİ GÜNLERDEKİ GİBİ
Koskoca Karşıyaka, Süper Lig görmüş Karşıyaka 3.Lig’de malumunuz. Ne işi var orda. Daha 5-10 önce kurulmuş takımlarla aynı grupta, ligde. Adını bile ilk kez duyduklarım var. Ta yarına kadar. Eskişehir deplasmanına gidiyor Karşıyaka. Saat 19’da cumartesi günü karşılaşacak. Es-Es ile Kaf Sin Kaf. Kadri Aytaçlı, Mastika Ali’li, Talat Tokat’lı günler, yıllar. Aklıma geldi. İkisinin de ne işi var 3.Lig’de Allah aşkına. KSK 4.sırada, ES-ES, son sırada. Çık artık bu sene Karşıyaka.
SAĞLIKTA DEKAN DESTEĞİ
İzmir Futbol Saha Sağlık Görevlileri Derneği var, amaçları ‘Sağlıkçısız maç kalmasın’. Çok da iyi çalışıyorlar. Bir de ambulans olsa, harika olur ya. Bu işler desteksiz olmaz.
Tınaztepe Üniversitesi emek ve destek veriyor, devam edecek bu sezonda da. Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Fisun Şenuzun Aykar, hemşire, sporcu, spor tukunu. Hal böyle olunca da. İşler güzel yürüyor. Nitelikli sağlık elemanı, malzeme, sorun çözme konularında. İFSSGD Başkanı Hıdır Kenan Gülergül, Başkan Yardımcısı Zafer Çağatay ile dernek kurucularından, ilk başkan Kadir Akbulut, çaba sarfediyor. İnsanı, sporcuyu düşünen herkese selam olsun, başarılar kolaylıklar diliyorum. Her zaman yanınızdayım. Önce insan, önce sağlık, önce can.
