HAVVA KESKİN’DEN ‘BEN KİMİM ?’ | Egenews | Ege ve İzmir Son Dakika HaberleriEgenews | Ege ve İzmir Son Dakika Haberleri

25 Nisan 2024 - 15:12

HAVVA KESKİN’DEN ‘BEN KİMİM ?’

HAVVA KESKİN’DEN ‘BEN KİMİM ?’
Son Güncelleme :

23 Mayıs 2022 - 8:47

1240 Okuma
Tuzlu ayran, mesela.
Tuz, su, yoğurt karışımı.
Ayranın tuzsuz olmadığını ifade eder, miktarını belli etmez, az da olsa tuz bulunduğunu belirtir.
Muzlu süt mesela.
Muz ile sütün muhteşem uyumu.
Soldakinin az olduğunu gösterir.
Muz pahalı idi az konurdu.
Şimdi ikisi de ateş pahası.
Sütlü muz, olmaz mesela.
Süt az, muz çok,  mide ile bağırsağın son evresindeki ürününde sertlik yapar.
Ayrıca muz daha fazla olduğu için de geçici mutluluğu, çok verir.
Bu da daha tehlikelidir.
***
Mesela, mesela.
Hallac-ı Mansur Enel-Hak demiş.
Ben Allah’ım yani. Ben Hakk’ım.
Batıl değilim, Allah içimde demektir.
İçimde, her yerde, ben O’na aitim demek.
Az olan kısım ben, zaten Allah çok büyük.
Her yerde, hikmetinden sual olunmaz.
İsteyen istediği gibi anladığı için.
”Ben Allah’ım” ile ‘Allah benim’, ifadeleri çarpıtılarak, bileyerek, isteyerek karıştırılmış.
Adamcağızı katletmişler.
Anlamadıkları yetmezmiş gibi.
Duble hata, günah.
Utanç verici, Allah’a saygısızlık.
‘Ben Allah’ım” başka şey, ‘Allah benim’ çok başka bir şey.
Ben Allah’ım, Allah benim içimde, o beni yarattı, onun bir parçasıyım demek.
Allah benim, tövbe haşa.
Münafıklık, ikiyüzlülük, şarlatanlık, şirk koşmaya girer.
Kendini bir halt sanmadır.
***
Gelelim oyunumuza ve de adına.
Sanatseverim sadece, sanatçı değilim.
Sanattan hele ki ifade edilebilen sanattan iyi anlarım.
Şair değilim, şiir yazmayı beceremem.
Şiir okumak da bir sanattır, hiç anlamam.
Konuşmayı değil, yazmayı severim.
Ama maşallah çok iyi kulağım vardır, dinlerim, anlarım.
Hayattaki en büyük hayallerimden biridir.
İlk kez size söylüyorum.
Kimse duymasın, aramızda kalsın.
Tamam mı, anlaştık mı ?
Bir gün bir şiir yazacağım, bestelenecek hem de Hicaz makamında.
Umudumu yitirmedim umudum vardır hala benim.
Benim hala umudum var.
Umudum hala benim var.
Hala benim umudum var.
Var umudum hala benim.
Endişelenmeyin hepsi aynı anlama geliyor.
***
Ben kimim ?
Hemen bu soruya soruyla karşılık verilir.
Daha kibarı da ”Sen kimsin ?”dir
Burada soru vardır, yanıt beklenir.
Adım soyadım şu, şuralıyım, şu işi yapıyorum gibi.
Ama kimsin sen ?
Kavgada söylenmez, daha doğrusu kavga çıkarır.
Karşıdakini aşağılamaktır, baştan manevi olarak yıkmaktır amaç.
Yedirirse, zaferle çıkar.
Zarf ondadır, attı attı, yoksa, altta kalır.
***
Avni Anıl Türk Sanat Müziği Korosu’nun muhteşem konserinden sonra Avni Anıl Salonu’ndaki tek kişilik şaheser oyuna gittim.
Avni Anıl ustama şükranlarımla, dua istedi, rahmetle.
Hadi hayırlısı.
Bugünlerde pek bir sanatseverim.
Havva Keskin yazdı, Ferhat Kıran yönetmenliğini yaptı.
Havva Keskin tek başına oynadı.
Ama ne oynamak, öyle böyle değil.
Aynı kelimeler, cümleler yok.
Tekrar yok.
İyi yazılmış, kaleme alınmış.
Oynarken de hafızada, sunumda da sıkıntı yok.
Eee, yani, hani, bi’şey sölücem gibi zamane kelimeleri de hiç yok.
Bir oyun, bundan daha güzel oynanamaz.
Hem de tek başına.
Valahi bravo Havva Keskin hanımefendi bravo size.
Aşkolsun size aşk olsun.
En hızlı siz koştunuz, en iyi oyunu siz çıkardınız.
Kolay değil kalabalığın önünde.
Durma, dinlenme, zulaya yatma, kendini kaybettirme, yoook.
Hep bakışların önünde.
Ses ve ışık da önemli tabi Güzin Kulinca, emeklerine sağlık.
Gelmeyen, geldiğinde de gelmeleri için beklenen, saat olarak sarkan rötara uğrayan bir akşam olmadı.
Ön koltuklar da hak edenlere kaldı.
Kimler mi vardı ?
Sanatsever yürekler Kamile Yeşiltepe, Ayla Taşdelen, Aydan Erdurak, Hikmet Durmuş, Yüksel Kurtul, Nurhan Kurnaz, Selahattin Öztürk, Yusuf Dal, Seyhan Öztürk, Beşir Tunç, Beşir Çoban, Levent Suer, Mine Özcan Suer, Fidan Boduroğlu ve daha birçok isim ilgiyle izledi, ayakta alkışladı.
***
Kısaca.
Derin boyutlu anlamam.
Halktan biri olarak yazıyorum.
O an için ondan iyisi olamazdı.
Tebrikler Havva Keskin, tebrikler Ferhat Kıran, tebrikler Güzin Kulinca.
Sanatınız bol olsun.
***
Farkındaysanız.
Oyunun içeriğinden bahsetmedim.
Canım ülkemin kanayan yarası, absesi, cerahatı, çıbanı ‘çocuk gelinler’ idi, konu.
O yaşta hem de.
Kendi çocuk daha.
Hep aynı nakarat.
Değişen, düzelen bir şey yok.
Düzen aynı.
Değişen bir şey yok, yaşamayan yok.
İcraat lazım, icraat.
Herkes şikayetçi ama, elde var sıfır.
***
Oyunla ilgili nacizane tek bir önerim var.
Başlık her şey demek.
Habercilikte de, yayında da şarkıda da şiirde de.
Başlık vereceğim diye de sansasyonel, abuk subuk kelimelerden bahsetmiyorum tabii ki de…
***
‘Ben kimim’ yerine.
Ben kimim, bir kişiyi yansıtır, sorununu, derdini.
Kimim ben, her şeyi çözerdi daha güzel anlatırdı.
Kimim ben, ben her şeyim ama beni yok sayıyorsunuz, demektir.
Kimim ben ?
Daha kendi çocuk, doğuracağı bebe de kardeşi yaşında, çocuk gelin, doğuran çocuk, ana, vardır bir de kuma, ağa, zengin koca, yaşlıca, dayak sopa.
Kararan hayatlar, yok olan hayatlar.
Peki.
Kim insan ?
Kime insan denir ?
Ya da.
İnsan kim ?
İnsan kime denir ?
Kim olduğundan bana ne.
İnsan lazım bize.
Ondan haber ver…
 

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.