
MHK için tam isabettir. Bu bir milattır, devrimdir. Evet, evet. Kefilim. Her şey ilk adımla başlar. Her şey bir kişiyle başlar.
Kurtuluş savaşıdır bu. Türk hakemliğinin.
Zaman değişik, dönem enteresan.
Kişilik erozyonları aldı başını gidiyor.
Dönemin, devrin adamları arttı.
Herkes kendini düşünüyor.
Herkes kendi cebini düşünüyor.
Menfaati için yapamayacakları şey yok.
Dedik ya zaman kötü.
Hep daha fazlası, daha daha daha.
Ya Rab bena hep bana hep bana.
Olmaz ki bu kadar.
Nereye kadar ?
Ne egoları tatmin oluyor ne de megalomanlıkları duruluyor.
Vitrine çıkmak, ön plana çıkmak istemiyorlar ama.
Ne gariptir reklamı pek seviyorlar.
Gündemde kalmaya bayılıyorlar.
Onlar konuşulsun, el üstünde tutulsunlar.
Bıkmadınız mı kendinize bu kadar ilgiden.
Biraz kendini rahat bıraksanız
Olmaz mı ?
Her alanda bu böyle.
Kefalet vermek, kefil olmak.
Çok tehlikelidir, mutlaka maraz, arıza çıkarır, ayarı bozar.
Çok abarttığımı filan sakın sanmayın.
Bu ben bu adama kefilim.
Aslında kefilim demek karşı tarafı biraz sorgulamak gibi olsa da.
Haddim değil.
Ben de kefilim diyorum.
Çok mu iddialı oldu ne ?
Merkez Hakem Kurulu Üyeliği’ne getirilen hakemlikte devrem, büyüğüm, hocamdır İsmet Arzuman.
Sen de kimsin, diyebilirsiniz.
Ama, ancak, emmavelakin.
Ben İsmet Arzuman’a kefilim.
Temiz kalplidir, insan evladıdır, sabırlıdır, egosuzdur, ayakları yere basar.
Dürüsttür, onurludur.
Yalaka değildir, yalama değildir.
Eyyamcı değildir.
Gözü toktur, gönül adamıdır.
Adı gündemden düşmesin, silinip gitmesin diye cebelleşenlerden değildir.
MHK’ye de çalışmaya geldi.
Hizmete devam yani.
Daha ne olsun ?
MHK için tam isabettir.
Bu bir milattır, devrimdir.
Evet, evet.
Kefilim.
Her şey ilk adımla başlar.
Her şey bir kişiyle başlar.
Kurtuluş savaşıdır bu.
Türk hakemliğinin.
Bir yerden başlamak gerekti.
Başladı.
Gazamız mübarek ola.
Çıktık açık alınla…