Cumhurbaşkanımıza da bir haller oldu…

Çok hatırlı…Çok misafirperver diyeceğim ama !…
Tutmuyor…Denk gelmiyor…
Durum ve zamana…
***
Sel bölgesine gidiyor…
Adamın evini barkını sel götürmüş…
Hayvanları bile telef olmuş…
Kullanacak hiçbir eşyası kalmamış…
***
Meydana toplamışlar ahaliyi…
Dert dinleyecek ya !…
Köylü ; “Tek ineğim vardı sel götürdü telef oldu “ diyecek…
Pat…Kafasına bir çay poşeti…
***
Rizeli hemşerisi;
“ Evimin üç bacağını sel götürdü…
Evim kaldı tek bacak üzerinde…
Oda a gitti…A gidecek…Dere yatağında “…
“ Ne olacak halim” diye tam derdini söyleyecek…
Pat…Kafasına inen bir çay poşeti…
***
Deprem olmuş;
Evler barklar yıkılmış…Enkaz altında insanlar…
Kimisi anasını babasını…
Kimisi eşini çocuklarını…
Ya da ailecek göçük altında kalmışlar…
***
Cumhurbaşkanı gene deprem bölgesinde…
Bir ihtiyar yaklaşıyor…
Gözleri ağlamaktan kan çanağına dönmüş…
“ Oğlumu,gelinimi,torunlarımı hepsini kaybettim…
Aha …İşte bu yıkılan binanın altında” diyecek…
Pat…Kafasına bir çay poşeti…
***
Şimdi gene öyle !…
Özel uçağının penceresinden önce yanan ormanları şöyle bir gözlemledi…
Sonra da Marmaris meydanında halka hitap edecek…
Dert dinleyecek…
***
Yutkundu…Boğazı düğümlendi…
Havada kararmıştı…
Ne diyecekti ki !…
***
Heryer cayır cayır yanarken…
Yangın uçaklarımız yokmu deyecekti…
Türk hava kurumunu batırdıkmı diyecekti…
Ebedi dost müttefik Amerika’ya…
Yangın söndürme uçağı göndermiyor diye sitemmi edecekti…
Bişey diyemedi…
***
Başladı çay poşetlerini fırlatmaya…
Toplanan ahalinin üzerine…
Durmadan atıyor…
Atıyor da …Atıyordu…
Bunu gören görevlilerde…
Onlarda başladılar çay poşetlerini halkın üzerine fırlatmaya…
Yağmur gibi yağıyor çay poşetleri…
Kimisi kafaya…Kimisi göze…Kimisi sırtına…Omuza…
Yazlık yer ya …
Tişörtün içine giren var…
Tombul bir hanım teyzenin göğsüne üç paket girmiş…
Yerler doldu konfeti gibi çay poşetleriyle…
***
Sonra yürüdü gitti…
Cumhurbaşkanlığı forslu otobüs çakar ışıkları yanarken…
Önde korumalar…Çakarlı araçlar siyah plakalar…
Görevliler…Görevliler…
Ben diyeyim yüz…Siz deyin ikiyüz araç…
***
Bir gururlandık…Bir gururlandık…Anlatamam…
***
Yakaladığı bir çay poşediyle kala kalan…
Mazı köyünde yaşayan…
Herşeyi kül olmuş…
Geceyi sokakta geçiren Bedriye ana…
Yanan çaydanlığını bulablirse…
Çayını demleyip afiyetle içecek…
***
Her derde deva kafaya atılan bir çay poşeti…
***
Kafanıza dank ettiğinde…