Artvin’in Arhavi ilçesinde meydana gelen sel felaketinin yeni görüntüleri ortaya çıktı. Kapisre deresinin taşması sonucu Cumhuriyet Mahallesi’nde cadde ve sokaklar nehre dönüştü. Bu sırada zemin katı suyla dolan evde Mustafa ve Fatma Töngel çifti mahsur kaldı. Cama çıkan Mustafa Töngel komşulardan yardım istedi. Üst kattan sarkıtılan ipe tutunan Töngel, 1’inci katın balkonuna çıktı. Fatma Töngel de ardından aynı ipe tutunarak eşinin de yardımıyla yanına çıktı. Dehşeti yaşayan karı koca balkona çıktığında komşularına el salladı. O anlar, komşuları tarafından cep telefonunun kamerasıyla kaydedildi.
KORKU DOLU O ANLARI ANLATTILAR
Yaşadıkları korku dolu anları anlatan Mustafa Töngel, “Eşim beni arayıp evin önüne su gelmeye başladığını, sel olabileceğini, eve gelmemi söyledi. Ben eve geldiğimde diz seviyesinde su vardı. Mutfağın camı yarıya kadar su olmuştu. Evin her tarafı su dolmaya başlayınca panik yaptık kaçış yolu aramaya başladık. En son evin içerisindeki su seviyesi ile dışarıdaki su seviyesinin dolmasını bekledim ki camdan çıkabileyim. Çünkü kapı basınç ile bükülmüştü. Dışarıya hiçbir türlü çıkamıyorduk. En son çare yukarıdaki komşulardan ip attırmayı düşündüm. Komşularımız bize ip attılar. Ben de camı açarak evin içerisini su doldurdum ve kendimi yukarı çıkarttım. Eşimi de buradan beline ip bağlayarak yukarıya çıkarttım. Allah kimsenin başına vermesin. Canımıza kurtardık şükürler olsun” dedi.
‘BİRBİRİMİZDEN HELALLİK ALDIK’
Fatma Töngel ise, “Annem beni arayıp bizim evin arkasından su geldiğini söyleyince gidip baktım ve biraz su geldiğini gördüm. Hemen çocuklarımı ikinci kata gönderdim. Sonra evin içerisine tekrar girdim, ben derenin bu kadar geleceğini düşünmediğim için elektronik cihazları kurtarayım dedim. Biz burayı başlarken sıfırdan başlamıştık şimdi yeniden sıfıra düştük. Taksitli eşyalarımız vardı, onları kurtarmak istedim. Eşim geldiğinde kapıyı açınca içeriye baya bir su girmişti, dönüşü olmayan bir yoldaydık biz zaten. Sonradan eşim kapıyı açmaya çalışınca açamadık. Biz burada ölüyoruz zannettik. Yakın çevrelerimizi arayıp helallik istedik. Birbirimizden helallik aldık. Ziynet eşyalarımız hep içeride kaldı. İple yukarıya çıkarken düşersem ölürüm çocuklarım da yetim kalır diye düşündüm. Komşularımız ip sarkıttı ilk önce eşim yukarıya çıktı. Sonra belime ip bağlayıp eşim de beni yukarıya çekti. Çok korktuk, öleceğiz zannettik, canımızı zor kurtardık. Daha önce böyle bir felaketi Kıyıcık’ta yaşamıştık başkaları kurtarmıştı, bu da iki oldu Allah beterinden korusun” diye konuştu.
‘ALLAH’A ŞÜKÜR KURTARDIK’
Karı kocayı ip sarkıtarak kurtulmalarına yardımcı olan Ayla Altunbayrak da, “Sel gelip buraları almaya başlayınca binayı sardı. Çocukları bizdeydi zaten. Hatta ben Fâtma’ya ‘çıkın gelin’ dedim ama bir şeyleri kurtarmak istediler. Bir anda ne olduğunu anlamadık, merdivene indim. ‘Fatma’ diye seslendim, ses vermediler. Sonra diğer taraftan seslendim, yine ses vermediler. En son eşi camda görünce ‘ip salın bize’ dediler. Biz de yukarıdan ip salarak onları yukarıya çektik. Öyle kurtardık. Biz öldüler boğuldular zannettik. Allaha şükür ki kurtardık” ifadelerini kullandı.
BAKAN PAKDEMİRLİ: HER AFET BİZİM İÇİN BİR DERSTİR
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Rize ve Artvin’de sel bölgesini helikopterle havadan inceledi, Artvin’in Arhavi ilçesine geldi. Ana amacın yaraların sarılması olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, “Gece saat 01.00 itibariyle Arhavi ilçemizin yüzde 70’ine içme suyu verilmeye başlandı. Artvin ve Rize’de çalışmalar yaptık. Tarım alanlarının üzerindeki hasar tespitleri, kapalı köy yollarıyla alakalı genel olarak bazı tespitler yaptık. Üst havzalarda bugüne kadar yaptığımız ve bundan sonra da yapmamız gereken çalışmalarla ilgili de havadan incelemelerde bulunduk. Her afet bizim için bir derstir, her afetten yeni yeni dersler çıkartılır. Sel tırmığı diyebileceğim, aynı tırmığa benzer derede akan çöpü tutan sistemler geliştirebileceğimize dair sabah yaptığımız toplantıda bir kanaat geliştirdik. Çok yakında sahada uygulamaya alacağız. Bölgede yaklaşık 700 milyon dolara varan bir yatırım seferberliği daha başlatıyoruz. Dünle bugün arasında büyük fark var. 15- 20 yıl öncesinde bir afetle uğraşırken, şimdi 3 afetle uğraşıyoruz. Türkiye çapındaki meteorolojik olaylar 2002 yılında 300 civarındayken, bugün 984 afetle uğraşmak durumundayız” dedi.
‘SALI GÜNÜ ÇOK DİKKATLİ OLMALIYIZ’
Salı günü için bölgeye yağış uyarısında bulunan Bakan Pakdemirli, “Salı günü için bir uyarıda bulunmak istiyorum. Özellikle bu bölgede Trabzon’dan tutun, Hopa’ya kadar 75 ile 150 kilogram yağış var. Bu yağış geçen hafta aldığımızın yağışların altında olabilir ama toprağın doygun olduğunu unutmayalım. Bundan dolayı bu yağışlar sel getirebilir. Salı gününden itibaren başta bölge halkı olmak üzere çok dikkatli olmamız gerekiyor” diye konuştu.
‘DOĞAYA UYUMLU TARIM MODELİNE GEÇMEMİZ GEREKİYOR’
Alacakları çok tedbir olduğunu söyleyen Bakan Pakdemirli, “Çaylık alanların kimyasal gübrelemedense organik gübreyle gübrelenmesi konusunda vatandaşları teşvik edecek çalışmalar olacak. Tarım sigortalarımız var, özellikle heyelan maksatlı bunların TARSİM sigortası kapsamında tüm çaylıklarda geçerli olması noktasında bundan sonrası için de çalışma başlattık. Çaylıklarda çaya alternatif fidan dikme konusunda da teşvik edeceğiz. Doğaya rağmen değil, doğaya uyumlu tarım modeline geçmemiz gerekiyor. Buradaki vatandaşımız çay üretime devam edecek, elbette buradan bir gelir sağlayacak. Bölgenin en önemli gelir kaynaklarından birisi ama koruma ve kullanma dengesine de sahip çıkmamız gerekiyor. Ekmek ve kazanç kapımızın sonumuz olmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu bölgede mikro havza modeli getirmemiz noktasında hemfikiriz, özellikle sel ve taşkınlara neden olan unsurların ortadan kaldırılması ana amacımızdır. Salı günü hasar tespitleri bitecek, coğrafyaya selin verdiği toplam zarara baktığımız zaman çaylıklardaki zarar o kadar büyük görünmüyor” diye konuştu.
