Korkma, işçiden, emekten, alın terinden. Sen haramdan kork, hak yemekten kork, çalmaktan kork. Çıkar acısı mutlaka.
‘İşçinin ücretini alın teri kurumadan önce ödeyiniz’ demiş sevgili peygamberimiz Hazreti Muhammed.
Bu kısacık cümleden destan yazılır.
Ama, anlayana.
Anlamıyorlar ki.
Düşünmüyorlar ki.
Kendine üçüncü araba, ikinci yat, beşinci arsa, ikinci villa kazandıran.
Kimdir ?
Sordu mu hiç ?
Merak etti mi ?
Muhteşem ticari zekası, kıvrak aklı, tavırları, fırsatçılığı değil.
İşçisinin alın teridir, çabasıdır, tasarrufudur.
Ama o patron, kendi yaptı sanır.
Vazgeçilmez sanır kendini.
O olmasa ekmek kazanamazlar, diye tahmin eder.
İstihdam yaratmaya bağlar.
Oysa işçisidir, patrona istihdam yaratan.
Oysa O’na pasta kazandıran o işçilerdir.
Hakkını fazlasıyla vermesi gerekirken, kısar da kısar.
Bankada iki gün yatırır, artsın diye.
Artışı işçisine değil, hep kendine hep kendine.
İşçisine ödemez maaşını küçük hesaplar yapar.
Gün gelir lastik patlar.
Batar, işçisi değil kendi, kazandığı haram para batırmıştır.
Yaramaz çünkü, bir yerlerden mutlaka çıkar.
İşçisine şükürü belletir, kendi asla şükretmez.
Şimdilerde zor ama elinden gelse sigortasız çalıştırır.
Oysa el bebek gül bebek bakması gerekir işçisine.
O patron ki.
İşçisi şımarmasın, toplu halde bırakmasın diye.
Korkar, kıskanır, kaçar.
Merak etme ey patron.
İşçine değer verirsen, insanca yaşatırsan.
Sana değer katar.
Korkma, işçiden, emekten, alın terinden.
Sen haramdan kork, hak yemekten kork, çalmaktan kork.
Çıkar acısı mutlaka.
Başka yere kalmaz, merak etme.
İşçiler sana değil, sen işçilerine muhtaçsın.
İyi düşün.
Hz.Muhammed yaşasaydı, mükemmel bir patron olurdu.
Alın teri kurumadan, hakkını alan işçiden daha güzel ne olur.
Helal alınteri, emek, hak.
İşini seven, işçisine değer veren patronlara selam olsun.
Emeğin, helalin, hakkın.
Baştacı olduğu nice bayramlara.
Alanmış, sanalmış hiç fark etmez.
Var olsun yeter.
Kahrolsun emek hırsızları.
Yaşasın 1 Mayıs.
Kutlu olsun.
Ha alanda, ha sanalda.
Gönülde o, gönülde…
